Duyurular

Değerli üyelerimiz ve takipçilerimiz! Sitemiz aktif  kullanıma açılmıştır. Yayınlanmasını istediğiniz haberler, duyurular veya yazılarınız için bizlere ulaşabilirsiniz.

Mail adresi:mkbszsari@gmail.com


Rize Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 0   0
EURO 0   0
       
Özlü Sözler
Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim, Sana uymayabilirim. Yanımda yürü ki böylece seni görebileyim, böylece ikimiz eşit oluruz.
Yer Yüzünün Şekli ve Boyutları

Dünya, Güneş Sistemi gezegenleri arasında bir gezegen olup kendine has bir şekle sahiptir. Kutuplardan hafifçe basık, Ekvator’dan ise şişik bir şekle sahip Dünya'nın kendine has bu şekline “geoit” ismi verilmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilere göre Dünya’nın şeklinin geoit olmasının sebebi, Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönüşü esnasında oluşan merkez kaç kuvvetiyle savrulması sonucu meydana gelmiştir. 

Dünya akıl yürüten ilk insan ile birlikte kendine ait gizemini hala korurken aradan geçen bunca zaman içerisinde kendisine kafa yoran binlerce, belki de yüzbinlerce kimbilir belki de milyonlarca insanın ilgi odağı olmuş ve hakkında değişik görüşlerin ileri sürüldüğü bir bilim dalının konusu olmayı başarmıştır. Geçmiş Dünya tarihinde  ve günümüzde fizik, Astrofizik, Astronomi ve Coğrafya dallarında bilimsel çalışmalar ile ilmi araştırmalar yürüten kişilerin dünyamız hakkında değişik tarif ve kabullerinin olduğunu biliyoruz. 

Dünya’nın şekli hakkında farklı düşünceler:

  • Günümüzden yaklaşık 4.000 yıl önce yaşayan eski Mısırlılar Dünya’yı uzunca bir kutu, gökyüzünü de o kutunun kapağı olduğunu düşünüyorlardı.

  • Eski Hintliler ise Dünya’nın dört filin sırtında duran büyük bir daire biçiminde olduğuna inanıyorlardı. Hatta Eski Hintlilere göre bu 4 fil de bir kaplumbağanın sırtında duruyor, kaplumbağa ise sonsuz bir denizde yüzüyordu.

  • Yine çok bilinen bir varsayıma göre ise dünya öküzün boynuzları üzerindedir, bazıları ise dünya düz bir tepsiden ibarettir demişlerdi.

  • Gezegenimiz dünyanın yuvarlak olduğunu Avrupalılardan ilk açıklayanlar Kopernik (1540) ve Galile (1640).

  • Pisagor’dan yaklaşık iki yüzyıl sonra Aristo, gözlemleri sonunda Dünya’nın yuvarlak olduğunu ifade etmiştir..

  • Biruni yaptığı çalışmalar ile, 972-1050 yılları arasında Dünyanın küre şeklinde olduğunu yer çekiminin varlığını ortaya koydu.

 

Ve Kr'an-ı Kerim'den ilgili Ayetler:

1-"Ve yeryüzünü de yayıp yuvarlattı. (79-30)"

Ayetin Arapça’sında geçen “dahv” kelimesinin köklerinden türetilen kelimeler “yuvarlaklık” ifade etmekte, “devekuşu yumurtası” gibi anlamlara gelmektedir. Bu yüzden yukarıdaki ayeti “Yeryüzüne devekuşu yumurtasının şeklinin verildiği” şeklinde yorumlamak yanlış bir algı olmasa gerektir.

Çünkü Dünya’nın şekli gerçekten de “dahv” kelimesinin ifade ettiği yuvarlaklığa, yumurta biçimine, devekuşu yumurtası şekline benzemektedir. Dünyamız aynı devekuşu yumurtası gibi geoittir. Yani tam düzgün küre olmayan, fakat küremsi, kutuplardan basık şekildedir. İnsanlığın yıllarca anlamaya çalıştığı Dünya’nın şeklinin ne olduğu hususuna da Kuran’da böylelikle işaret edilmiştir.

2-"Gökleri ve yeryüzünü gerçek ile yarattık. Geceyi gündüzün üzerine sarıyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor… (39-5)"

Bu ayette “sarıyor” diye çevirdiğimiz kelimenin Arapçası “yükevviru”dur. Bu kelime Türkçe’ye de geçen “küre” kelimesi ile aynı kökten gelmektedir. Bu fiil Arapça’da yaygın olarak “başa sarık sarmayı” ifade etmek için kullanılır. Baş gibi küremsi bir yapının etrafına sarığın sarılması için kullanılan bu fiil, gecenin gündüzün üzerine sarılmasını ifade etmek için de kullanılmıştır. Ayette gecenin gündüzün etrafına sarılması ifade edilirken aynı zamanda gündüzün de gecenin üzerine sarıldığı ifade edilmektedir. Gece ile gündüzün oluşma sebebi Dünya’nın küremsi yapısıdır. Dünya’nın küremsi şekli sayesinde gecenin ve gündüzün bu şekilde yer değiştirmesi mümkün olmaktadır. Böylece bu ayette de Dünya’nın küremsi yapısına işaret vardır. Bu işaret “yükevviru” fiilinin yuvarlakımsı zeminlere sarılmayı ifade etmesinden dolayı oluşmaktadır.

 3-İnşikak 3,4.  "Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman."

Bu ayetten de yola çıkarak dünyanın düz olmadığını anlayabiliriz. Düz olan bir şey dümdüz edilemez. Bu yüzden burda da dünyanın şekline bir vurgu var ki düz olmadığı aşikardır.

Yeryüzünde insanların en kusuzsuz  üretmeye çalışıtığı “küre”ler, bilindiği üzere olimpik bir spor dalı olan bilardo oyununda kullanılan toplardır. Bilardo topları, olabildiğince mükemmel bir küre şeklinde üretilmeye çalışılır ki oynanan oyunda malzeme kusurları ortadan kaldırılsın ve sonuç sadece oyuncuların ustalığına kalsın.

Dünya’yı şu anki haliyle bir bilardo topu boyutlarına kadar küçültürseniz, üretilmiş en kusursuz bilardo topundan bile daha pürüzsüz bir top elde edersiniz. Dünya’nın ekvator ve kutup çapı arasındaki fark ile, en yüksek ve en alçak yerleri arasındaki fark o kadar küçülür ki, o mükemmel bilardo topu üzerindeki kusurlar Dünya’nın bu “kusurlarından” çok daha fazla olur.

Özetle Dünya sizin için; çok küçük detayların bile çok çok önemli olduğu işlerle ilgilenen biriyseniz geoid, çok küçük detayların önemsiz olduğu bir işle ilgileniyorsanız, mükemmel bir küredir.

Dünya’nın Şeklinin Sonuçları:

  • Ekvatorun çevre uzunluğu, kutupların çevre uzunluğundan fazladır. Yani, Ekvator’un uzunluğu tam bir meridyen dairesinin uzunluğundan daha fazladır.

  • Ekvator yarıçapı, kutuplar yarıçapına göre 21 km daha uzundur. Buna bağlı olarak da yer çekimi kutup noktalarında en fazladır.

  • Dünya’nın şeklinden dolayı, güneş ışınları yeryüzüne farklı açılarla düşer.

  • Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe, güneş ışınlarının gelme açısı küçülür, ışınların tutulma oranı (enerji kaybı) artar.

  • Sıcaklık dağılışını etkiler. Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe sıcaklık değerleri düşer. Sıcaklık kuşakları oluşur.

  • Bitki ve hayvan türlerinin dağılışı farklılık gösterir.

  • Denizlerdeki tuzluluk oranı, kutuplara gidildikçe azalır.

  • Kalıcı kar sınırı, yerleşme ve tarım üst sınırı, orman üst sınırı kutuplara gidildikçe azalır.

  • Ekvator yıl boyu termik alçak basınç, kutuplar ise yüksek basınç kuşağı olur.

  • Dünya’nın şeklinden dolayı, Dünya’nın bir yarısı karanlıkken diğer yarısı aydınlıktır. Aydınlanma çizgisi daire biçiminde olur. Buna aydınlanma çemberi de denir.

  • Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki çizgisel dönüş hızı Ekvator’dan kutuplara gidildikçe azalır. Tan ve gurup (alacakaranlık) süresi kutuplara doğru uzar.

  • Ekvator’dan kutuplara gidildikçe, paralel boyları ve meridyenler arası mesafe azalır.

  • Dünya’nın şeklinden dolayı, harita çizimlerinde hatalar meydana gelir.

  • Kutup yıldızının görünüm açısı, KYK’de bulunduğumuz yerin enlem derecesini verir.

  • Gece-gündüz arasındaki süre farkı kutuplara gidildikçe artar.

 

Dünya'nın Boyutları:

Ekvator Çevresi           :40.076 km

Kutuplar Çevresi          :40.009 km

Ekvator Yarıçapı          :6378 km

Kutuplar Yarıçapı         :6357 km

Yarıçaplar Farkı           :21 km

Basıklık Oranı              :1/297

Yüz Ölçümü                 :510.000.000 km2

Hacmi                          :1.083.320.000 km3

 


Okunma Sayısı: 910


3.145.100.100








DİĞER HABERLER

 

© Copyright 2019  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Sitesi | Köy Sitesi


Top